Bakır Hakkında Yapılmış Bilimsel Klinik Çalışmalar ve Sonuçları

Anasayfa » Bakır » Bakır Hakkında Yapılmış Bilimsel Klinik Çalışmalar ve Sonuçları

İçerikler

Bakır Hakkında Yapılmış Bilimsel Klinik Çalışmalar ve Sonuçları

Metaller insanlığın en ilkel döneminde ortaya çıkan, gelişen zamanla birlikte ise değişerek çeşitli alanlarda kullanılan madenlerdir. Bu madenler arasında kırmızı, kahverengi rengiyle göze çarpan bakır ise pek çok yerde insanın karşısına çıkan metaller arasındadır.

Paslanmaz özelliğe sahip olan bu kırmızı metal demir kadar sağlam değildir. Bükülmesi için ısıya değil soğuğa ihtiyaç duyar. Element olarak periyodik cetvelde yer alan bu soğuk metalin simgesi CU’dur. Bazen insanın karşısına bir cezve ya da takı olarak karşısına çıkan kızıl metal hakkında yapılan kimyadan sağlığa pek çok bilimsel çalışma mevcuttur.

Ancak bakır hakkındaki etkileyici olan bir nokta vardır. Gümüşten sonra elektriği en fazla ileten metal olması onu ince yapısına karşın özel kılar. İletkenlik niteliği sayesinde endüstrinin çeşitli noktalarında kullanılan metallerden biridir. Bu metalin sanayiye olan faydası reddedilemez. Peki sağlık alanındaki rolü nedir? Hadi öğrenelim.

Bilimde Bakırın Yeri

Yeraltında birçok metal bulunur. Bu metallerin her biri diğerinden farklı yapıda ve özelliktedir. Bazısı yalnızca görsel açıdan bir estetik sunar. Bazısı işlevselliği ile insan hayatında büyük bir yer kaplar. Bakır da bu işlevselliğe sahiptir.

Elektrik teknolojinin kilit noktalarından biridir. Bu metal de elektriği ileten malzemeler arasındadır. Bu nedenle enerji üretimi alanında çok sık kullanılır. Sanayi, ulaşım, inşaat gibi alanlarda kullanılan bu element hastanelerde de tercih edilen bir türdür. Kırmızı metale dair yapılan klinik çalışmaları onun sağlığa sunduğu hizmeti tesciller.

Amerika’da 2010 yılda bir hastanede yapılan araştırma sonucunda bakır yüzeyinin mikroplara karşı bir direnci olduğu ortaya çıkmıştır. Öteki metal türlerinin aksine kızıl metalin yüzeyindeki mikropların yok olma süreci çok daha hızlı ve etkilidir. Bu yüzden hastanelerde yer alan birçok malzemenin içinde bu metalin bir parçası vardır.

Daha temiz ve etkili bir sağlık hizmeti için bu metalden yararlanılır. Böylece hastalıkların tedavi edildiği hastanede mikropların barınacağı yer azalır.

Bakırın mikrop öldürücü özelliği bilimsel olarak birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Bakırın antimikrobiyal etkisi, bakır yüzeylerin birçok mikroorganizmayı öldürdüğü ve bu özelliklerinin hijyenik koşulların sağlanmasına yardımcı olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir. İşte bazı bilimsel kanıtlar:

ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışma, bakır yüzeylerin, MRSA (Metisilin dirençli Staphylococcus aureus) dahil olmak üzere birçok mikroorganizmayı öldürdüğünü ve bu nedenle hijyenik koşulların sağlanmasına yardımcı olduğunu göstermiştir.

İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, bakır kaplamalı yüzeylerin, E. coli ve Norovirüs dahil olmak üzere birçok patojeni öldürdüğünü göstermiştir.

ABD’nin Kansas eyaletindeki bir hastanede yapılan bir çalışma, bakır kaplamalı yüzeylerin, MRSA ve Clostridium difficile dahil olmak üzere birçok mikroorganizmayı öldürdüğünü ve enfeksiyon oranlarını azalttığını göstermiştir.

Portekiz’de yapılan bir çalışma, bakırın su dezenfeksiyonu için kullanılabileceğini ve bakır iyonlarının su içindeki patojenleri öldürdüğünü göstermiştir.

İspanya’da yapılan bir çalışma, bakır kaplamalı yüzeylerin, gıdaların bozulmasını yavaşlattığını ve gıda kaynaklı hastalıkları önleyebileceğini göstermiştir.

Bu çalışmalar, bakırın mikrop öldürücü özelliğinin birçok alanda kullanılabileceğini ve hijyenik koşulların sağlanmasına yardımcı olabileceğini göstermektedir.